İşitme ve Konuşma Geriliği
İşitme olmadığında konuşma da gelişmez. İşitemeyen ve konuşamayan çocuklar ise zekalarını yeterince kullanamazlar. Bu nedenle mümkün en erken dönemde işitme geriliklerinin saptanması ve uygun müdahalenin yapılması gereklidir. Doğumda rutin olarak OAE testi ile çocuklarda işitme taraması yapılmaktadır. Bazı işitme sorunları ise bu test ile saptanamayabilir. Bu nedenle 1 yaşında tekli kelimesi ve 2 yaşında 2’li cümlesi olmayan, konuşulanı anlamakta zorlanan çocuklarda ilave testler gerekebilir.
Konuşma gecikmesi, atlanmaması gereken önemli bir durumdur. Genellikle ailede konuşma gecikmesi var ise, çocuğun zamanla konuşabileceği şeklinde bir tutum sergilenir. Bu oldukça yanlıştır. Üç yaşına kadar konuşamayan ve konuşulanı anlamakta zorlanan çocukların önemli bir sorunu var ise ve bu durumun tanılamasında gecikme olduğunda müdahale etmek güç olur ve bu çocuklarda zeka da geri kalabilir. Konuşma gecikmesinin bir çok nedeni vardır. İşitme sorunları, ifade edici dil gerilikleri olabileceği gibi otizm, zeka
gerilikleri gibi daha ağır psikopatolojiler de söz konusu olabilir. Bu nedenle 2 yaşına gelmiş ama cümle kuramayan, söyleneni anlamakta zorlanılan çocukların, çocuk doktoru muayenesi normal ise mutlaka çocuk ergen psikiyatristi tarafından ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir.
Yapılan yanlışlardan biri, konuşma gecikmesi olan çocukların çocuk hekimi ve çocuk psikiyatrisi muayenesine götürülmeden direkt psikolog, konuşma terapisti gibi uzmanlara başvurmalarıdır. Bu uzmanlar deneyimli ve etik anlayışa sahiplerse, aileyi hekime yönlendirirler, ama deneyimleri az ise önerilerle ya da kreş yönlendirmesi ise çocuğa zaman kaybettirip geri dönüşümsüz sonuçlara neden olabilirler.