Travma ve Stres Bozuklukları
Travma sonrası stres bozukluğu; kişinin “olağan insan deneyiminin sınırlarının dışında bir travmatik yaşantı” özelliği taşıyan bir olayın içinde yer alması, bu olaya tanık olması ya da olayı işitmesi sonrasında ortaya çıkan tipik belirtiler kümesi olarak tanımlanmaktadır. Çocukların bilişsel gelişimlerinin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle, DSM-IV erişkin tanı ölçütlerine göre travma sonrası stres bozukluğu tanısı koymanın özellikle küçük çocuklarda güç olduğu söylenmektedir. Erişkin birey travma karşısında korku, çaresizlik ve dehşet duygusu ve düşünceleri yaşar. Çocuklarda bu durum daha çok dezorganize davranış ya da irritabilite şeklinde görülebilir. Erişkinler travmatik olayı yeniden yaşantılandır maktadır. Çocuklar ise travmayı konu alan oyunları tekrar tekrar oynayabilirler. Erişkinler kaçınma davranışı gösterirler, sürekli aşırı uyarılmışlık halinde olurlar, travmatik olayı sık ve sıkıntılı biçimde rüyalarında görürler. Çocuklar ise anlaşılmayan korkunç rüyalar tanımlarlar.
Travma sonrası stres bozukluğunun yaşam boyu sıklığı %1- %14 olarak bildirilmektedir.